run against

  1. çatmak, uğramak, maruz kalmak, çarpmak, karşılaşmak.

    run against a stone wall: körü körüne
    inat etmek, olmayacak bir şeyi zorlamak, olanaksız bir işte israr etmek.
seçim de birine rakip olmak Verb
biriyle karşılaşmak Verb
birinin çıkarlarına ters düşmek Verb
politik teşkilata karşı saldırmak Verb
başını taştan taşa vurmak, imkânsız olan işe girişmek, çıkmaza saplanmak, başı belaya girmek.
imkânsız işle nafile uğraşmak, başını taştan taşa vurmak.
kafasını duvara çarpmak Verb
(a) hızla çarpmak, toslamak.
The car ran up against a tree. (b) tesadüfen karşılaşmak, rastgelmek.

I ran up against old Bill in the market. (c)
k.d. (belaya) çatmak, (zorlukla) karşılaşmak.
I thought we would be successful, but we ran up against a lack of money.
güçlüklerle karşılaşmak Verb
aniden güçlüklerle karşılaşmak Verb
biriyle çatışmak Verb